İçeriğe geç

İnsanlarda bulunması gereken olumlu özellikler nelerdir ?

İnsanlarda Bulunması Gereken Olumlu Özellikler: Cesur ve Eleştirel Bir Bakış

Hepimizin kafasında bir “olumlu insan” tanımı vardır. Peki, gerçekten herkesin içindeki iyiyi görmek zorunda mıyız? Olumlu özellikler, toplumun idealize ettiği özellikler olarak sürekli karşımıza çıkar. Ama birinin gerçekten iyi olmasının ne demek olduğunu anlamadan önce, olumluluğun ne kadar göreceli olduğunu sorgulamalıyız. Çünkü çoğu zaman, “olumlu olmak” insanın kendi sınırlarını zorlamasına, toplumun gözünde doğru olmasına, ama aslında kendine karşı dürüst olmamasına yol açabiliyor.

Dürüst olalım, herkesin olumlu özellikler listesi bir şekilde “sevilme” odaklıdır. Peki, gerçekten herkes sevilmeye değer mi? Olumlu bir insan olmak, sadece etrafındaki insanları mutlu etmek midir, yoksa kendi iç dünyanda dengeyi sağlamak mıdır?

Sevdiğim Olumlu Özellikler: Gerçekten Değerli Olanlar

Şimdi bir dakika durup, en sevdiğim olumlu özellikleri listeleyelim. Birincisi, empati. İnsanları dinlemek ve onları anlamaya çalışmak, bana göre en büyük erdemlerden biri. Bu, gerçekten derin bir bağ kurmanın anahtarıdır. Ama dikkat edin, empati sadece başkalarının acılarını anlamakla bitmez, aynı zamanda onları değerli hissettirmekle ilgili de bir şeydir. İnsanlar yalnızca dinlenmeyi değil, anlamayı ve değer görmeyi de ister.

İkinci olarak, cesaret diyebilirim. Cesaret sadece korkulara meydan okumak değil, aynı zamanda kişinin kendi doğrularını savunabilmesi, zaman zaman karşısındaki herkesin fikirlerine karşı durması anlamına gelir. Cesaretin küçük bir parçası, yanlış yapma korkusuyla yüzleşebilmektir. Hangi konuda cesaret gösteriyorsan göster, ama bunu yaparken içindeki gerçeklikle yüzleştiğinden emin ol.

Ve evet, bir de doğruluk var. Ama doğruluk sadece başkalarına karşı değil, kendi içimizde de olmalı. Hadi, kimse bana “dürüst olmak çok zor” demesin. Dürüstlük, bazen başkalarına kırıcı olabilir ama eninde sonunda, o dürüstlük kişinin kendi içindeki huzura götürür.

İçimdeki tartışmacı, “Hadi bakalım, buraya kadar geldik ama bu noktada dikkat edilmesi gereken bir şey var,” diyor. Çünkü ego dediğimiz şey de, ne kadar “olumlu” bir insan olmaya çalışırsak çalışalım, bizde vardır. Hangi ideali savunursak savunalım, içsel bir benlik arayışımız her zaman devam eder. O yüzden, iyiyi savunurken kötüye düşmemek gerekir.

Sevmediğim Olumlu Özellikler: Sadece Görünüşte İyi Olanlar

Olumlu olmak diye bir şey var mı gerçekten? Yoksa, biz sadece toplumun bir “görüntü”süne mi hizmet ediyoruz? “Çok iyi bir insanım” diyen biriyle tanıştım mesela, gerçekten de herkesin gözünde sevimli bir figür. Ama bir gün, sırf kendi rahatlığını sağlamak için başkasının ne hissettiğini umursamadan hareket etti. Yani, burada sürekli ‘iyi’ olmak, bazen kendi çıkarları doğrultusunda başkalarını kullanmak anlamına gelebilir.

Bir diğer önemli nokta da, aşırı özveri. Özverili olmak, kendini başkalarına adamak elbette güzel bir şeydir. Ama bu özverinin sınırlarını kaçırmak, bazen insanı tükenmişliğe götürebilir. Sürekli başkalarına yardımcı olmak, sonra da en küçük bir teşekkür bile beklememek, insanı içsel olarak yalnızlaştırabilir. “Beni kimse anlamıyor” diye söylenen biri, genellikle kendini çok fazla feda etmiş ve aslında kimseye fayda sağlamamıştır.

İçimdeki sosyal medya fenomeni de buna şöyle bir tepki veriyor: “Herkesin iyi olmasına gerek yok ki. Bazen insanlar kötü bile olsa, onlardan bir şey öğrenebilirsin.” Bu bence doğru bir yaklaşım. Çünkü mükemmeliyetçilik, insanları gerçek olmaktan uzaklaştırabilir. Mükemmel olmak adına, bazen içindeki kusurları reddederek sadece taklit yaparsın. İyi olmaya çalışan her insan, bir noktada duygusal maskelerle etrafına gülümseyebilir. Ama gerçek insanlık, kusurlu olabilmektir.

İdeal Olumlu Özellikler: Gerçekten İnsan Olanlar

Yani nedir, insanlarda olması gereken gerçek olumlu özellikler? Bence önce kendine sadık kalabilmektir. Kendini olduğu gibi kabul etmek, başkalarının beklentilerine göre şekil almamak, hem kişinin kendi hem de toplumun yararına olan en önemli adımdır.

Yeniliklere açıklık, sahiplenme ve sorumluluk da çok değerli özellikler. İnsanlar, yeniliklere açıldığında daha farklı bakış açıları kazanır. Sahiplenmek, insanın sadece sahip olduğu şeylere değil, aynı zamanda başkalarına karşı sorumluluklarını da sahiplenmesidir. “Sahip olduğun şeylerin kıymetini bil” diyen biri, aslında hayatta daha anlamlı bir yaşam sürer. Adalet duygusu da unutulmamalıdır. Adalet sadece yasalarla ilgili değil, insan ilişkileriyle de ilgilidir. Kişinin kendisiyle adil olması, başkalarına da adil olabilmesinin temelidir.

Ve tabii ki, son olarak özgürlük. İnsan, gerçek anlamda özgür olduğu zaman, dış dünyaya karşı daha sağlıklı bir tutum sergileyebilir. Özgür olmak, başkalarının gözünden ya da toplumsal normlardan bağımsız olarak, kendi yaşamını şekillendirebilme gücüne sahip olmaktır.

Sonuç: Olumlu Olmak Ne Demek?

Bütün bu söylediklerimden sonra, bir şey kesin: Olumlu olmak, sadece başkalarına göz boyamak değildir. Gerçek olumlu özellikler, insanın içindeki zayıflıkları kabul edip, onlarla barış yapabilmesinden geçer. Yani, herkesin “iyi” olduğunu iddia etmesi, aslında bir kandırmacadır. Gerçek insanlar kusurludur, bu yüzden herkesin olmasını beklediğimiz “ideal” insan figürü de biraz uçuktur.

Son olarak, bu yazıyı okuduktan sonra bir düşünün: Gerçekten “olumlu” olabilmek için toplumun ne dediğine kulak veriyor musunuz, yoksa kendi içsel yolculuğunuzda mı ilerliyorsunuz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
403 Forbidden

403

Forbidden

Access to this resource on the server is denied!